Ayşe'nin odasında gece sessizdi. Cam açık kalmış. Hafif bir rüzgar perdeyi usulca savuruyor, odanın duvarında gölgeler dans ediyor. O gün okuldan dönmüştü. Defterini açmış, sayfalarına kuşlar çizmişti. İnce uzun kanatlar, kıvrık tüyler, göğe doğru suüzülen silüetler…
Saat geç olmuştu. Ama Ayşe uyumuyordu. Kalbi çarpıyordu. O sabah rüyasında bir kuş görmüştü. Parlak, neredeyse ışıltılı bir kuş. Kanatları gökyüzüne değiyordu sanki. Uyandığında yastığının hemen yanında siyah bir tüy vardı. Gerçek gibi. Soğuk ve yumuşak.
Ayşe tüyü aldı, avuçlarının içine gizledi. Kalbi daha da hızlandı.
Bunu söylemedi. En iyi arkadaşı Beste'ye bile.
Çünkü bu, sadece ona aitti.