Cherreads

Behind the storms(Turkish)

Bölüm Bir

Üç gündür yağmur dinmemişti. İstanbul'un sokakları, sığ su birikintilerinde yansıyan sarı sokak lambalarıyla parlıyordu. Rüzgâr, kimsenin duymak istemediği bir uyarı gibi uluyordu.

Gulbadar, Kadıköy'deki küçük dairesinin penceresinin önünde duruyordu. Elinde bir fincan soğumuş çay vardı. Henüz bir yudum bile almamıştı. Düşünceleri çok gürültülüydü — dışarıdaki fırtınadan bile daha yüksek sesliydi. Camın ötesindeki dünya bulanıktı, ama bu onun için önemli değildi. Onun fırtınası dışarıda değildi. Gözlerinin ardındaydı — dönüp bakmaya cesaret edemediği anılarda saklıydı.

Duvardaki eski saatin tıklamaları, onu geride bıraktığı zamana geri götürüyordu — geçmişe, acıya ve kaybedilen yıllara.

Gulbadar az konuşan, az gülümseyen ve sadece sessizlikte seven bir kadındı. Şehir onu değiştirmişti. Belki de, kim olduğunu sadece açığa çıkarmıştı. İnsanlar fırtınaların gökyüzünü arındırdığını söyler. Peki ya ruhun içindeki fırtınalar?

Telefonu titredi. Bilinmeyen bir numara.

Ekrana baktı.

Tek bir mesaj:

"Sonsuza kadar saklanamazsın, Gulbadar. Geçmiş seni bulmayı bilir."

Telefon elinden düştü, parmakları titriyordu. Başlamıştı. Yılların sessizliği, ördüğü duvarlar… hepsi bir anda çöktü.

Kaçtığını sandığı fırtına artık kapısındaydı.

Dışarıda gökyüzü bir söz kırılmış gibi gürledi.

More Chapters